Nasıl Kitap Okuma Alışkanlığı Edindim?

Yaklaşık 1 yıldır düzenli olarak kitap okumaktayım. 1 yıl öncesinde nasıl kitap okumayı sevmiyorsam şimdi de o kadar hatta daha fazla kitap okumayı seviyorum. Hatta sevmekle kalmayıp kitap okumanın bir ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. İnsanlar yeme, içme konusunda açlık hissediyorsa bilgiye de o şekilde açlar ve bu açlığı da kitap okuyarak giderebiliyorlar.

Evren Ağabey de buradaki yazısında kitap okuma alışkanlığı üzerine bir şeyler yazmış. Yazıda çok hoşuma giden satırlar mevcut. Kesinlikle okumanızı tavsiye ederim.

Ben de bu yazımda sizlere 1 yıl içerisinde kitap okurken neler yaptım, bu alışkanlığı nasıl kazandım gibi ufak tefek bilgiler vereceğim. Daha önce burada kitaplarla ilgili bir yazı yazmıştım. Okumamışsanız onu okumanızı da tavsiye ederim.

Öncelikle şunu söylemeliyim ki kitap okuyacak vaktim yok gibi bir cümle kurmanız bahaneden başka bir şey değildir. Günde en az yarım saatinizi çok rahat kitap okumaya ayırabilirsiniz. Bunu söyledikten sonra yazımın asıl konusuna geçebilirim.

Kitap Okumaya Sürükleyici Polisiye Romanlar İle Başladım

Birçok arkadaşın başına gelmiştir aslında. Kitap okumaya niyetlenirsiniz, bir kitap belirlersiniz ve okumaya başlarsınız. Birkaç sayfa okuduktan sonra sıkılır ve kitap okumayı bırakırsınız. Bu kitap okumaya yeni başlayacaklar için bir kabustur. Çünkü henüz daha yeni yeni bu alışkanlığı edinmek üzeresiniz fakat okuduğunuz ilk kitap oldukça sıkıcı. O ilk kitabı okumayı bıraktığınız an ikinci kitaba geçmeniz baya zor olabiliyor.

Ben bu durumu sürükleyici polisiye romanlar okuyarak atlattım. Aslında ilk okuduğum kitap Necip Fazıl Kısakürek’in bir kitabıydı. Fakat o kitabı biraz zir bitirdikten sonra arkasından John Verdon serisine başladım. Ki kesinlikle bu seriyi okumanızı tavsiye ederim. 400-500 sayfa olması gözünüzü korkutmasın 1 hafta içerisinde bitiriyorsunuz. Nasıl bittiğini bile anlamıyorsunuz.

Yavaş yavaş kitap okuma alışkanlığını edinmeye başlıyorsunuz zaten. Ardından ilgi duyduğunuz alanda farklı kitaplar okuyabilirsiniz. Ben yakın tarihe ilgi duyduğum için Cumhuriyet sonrası tarihi ve siyasi kitaplar okumaya başladım. Bu kitapları okuduktan sonra anladım ki bilmediğim ne çok şey varmış. Elimin altında internet var, internetten tarihimizi araştırıp okurum diye düşünmeyin. Kitaplardan öğrendiklerinizi internette bulamıyorsunuz.

Günde En Az 10 Sayfa Kitap Okudum

Başlarda kendinizi çok fazla sıkmanıza gerek yok. Yani illa bu kitabı 1 hafta bitireceğim diye bir şartlanmaya girerseniz ne okuduğunuzdan bir şey anlayabilirsiniz ne de okumaktan zevk alırsınız. Günlük en az 10 sayfa kitap okumak sizi sıkmayacaktır. Bu da en fazla 20 dakikanızı alır.

Her ne kadar ilk başlarda günde en az 10 sayfa kitap okuyorsam bu bir süre sonra kendiliğinden artıyor zaten. Şu an kitabına göre ortalama günlük 60-70 sayfa kitap okuyabiliyorum.

Kitap Alışverişi İnternet Üzerinden Yapıyorum

Kitap okuma alışkanlığını edinmemdeki en etkenlerden biri. Şöyle düşündüğünüzde ne gibi bir artısı olabilir ki diyebilirsiniz. Fakat benim gibi evden dışarı çıkmayı sevmeyen, çıksa bile kitapçılara gidip kitap seçecek biri değilseniz internet bu konuda büyük bir nimet.

Alacağım kitapları kesinlikle araştırmadan almam. Kitap hakkında yazılan yorumlara bakarım. Ne tür eleştiriler yapılmış okurum. Bunlara göre de kitap alırım. Kimi zaman kitap seçmem saatlerimi bile alabilir. Bu işlemleri kitapçılarda yapamayacağım için kitap alışverişini internetten yapmak büyük kolaylık oluyor.

İnternet üzerinden kitap alışverişi yapmanın ne gibi kolaylıklar sağladığını da daha önce kaleme aldığım buradaki yazımdan okuyabilirsiniz.

Aynı Anda 2’den Fazla Kitap Okumuyorum

Bazı arkadaşlara baktığımda aynı anda 3-4 kitap okuyabiliyorlar. Nasıl becerebiliyorlar bunu şaşırıyorum doğrusu. Ben şimdiye kadar aynı anda en fazla 2 kitap okumuşumdur. O da birkaç kez, iki farklı türden kitaptır. Aynı andan birden fazla kitap okuduğunuzda okuduklarınız birbirine karışabiliyor. En azından bende bu şekilde oluyor.

Kitaplarda Önemli Satırların Altını Çiziyorum

Bu maddenin kitap okuma alışkanlığı ile bir alakası olmadığını düşünebilirsiniz. Ama ben öyle düşünmüyorum. Diğer maddeler ne kadar önemliyse bu madde de o kadar önemli bence.

300 sayfalık bir kitap okuduğunuzu düşünün. Bu kitabın 300 sayfası da önemli bilgiler içerecek diye bir kaide yok. Aralarında öyle satırlar vardır ki kitabın can damarlarıdır. Mutlaka altı çizilmesi gerekir ki daha sonradan o kısım rahatlıkla bulunabilsin.

Evren Ağabey bu konuda çok güzel bir örnek vermiş; “Bir kitabı not alarak veya işaretleyerek okumamak; çok tarihi ve güzel bir mekandan geçerken cep telefonunuzla ilgilenip tüm o güzellikleri kaçırmak gibi geliyor bana.”

Sarmayan Kitapları Okumayı Bırakıyorum

Belki de bu yaptığım yanlış olabilir. Ama kitabı bırakmamak için elimden geleni yapıyorum. Kitaba iki kez şans veriyorum. İkisinde de baktım pek iç açıcı bir görüntü vermiyor, o kitabı okumayı bırakıyorum. 1 yıl içerisinde 4 kitabı bu şekilde okumayı bırakmışım. Henüz yeni yeni okuma alışkanlığı ediniyorsanız baktınız olmuyor çok zorlamayın, başka kitaba geçin.

Bu maddeler dışında aslında farklı şeyler de eklenebilir. Fakat bu bahsettiklerim benim kitap okuma alışkanlığını nasıl kazandığımı ve bu alışkanlığa dair önemli birkaç şeyi özetliyor. Geçtiğimiz eylül ayından bu yana 48 kitap okumuş ve bu rakam benim için oldukça iyi bir rakam.

Şimdi kendi kendime diyorum ki bu alışkanlığı edinmeden önce ne kadar da cahilmişim.

Bana kahve ısmarlamak ister misin? ☕